10 Haziran 2021 Perşembe

SİNEKLERİN TANRISI & LORD OF THE FLİES 1990

 


Okyanus üzerinde iken uçakları kaza yapan otuz kadar Amerikan askeri okul öğrencisi yakınlardaki ıssız bir tropikal adaya çıkarlar. Kazadan hiçbir erişkin sağ kurtulamamıştır. Yetişkinlerin dolayısı ile baskının ve kuralların olmadığı bir dünya üstelik de bir mercan adasının cenneti andıran ortamı ile birleşince çocuklara başlarda çok güzel gelir. Kendilerine göre bir düzen kurup oyunlar oynayıp avlanırlar. Ancak aradan zaman geçtikçe oluşan rekabet, korku ve güvensizlik bu bir bakıma demokratik düzeni terkedip kabile düzenine geçmelerine ve bunun sonucunda da gitgide vahşileşip korkunç bir kişiliğe bürünmelerine yol açar. Kaçınılmaz olarak da kamplaşma başlar. Bir grup çocuk uygarlığı temsil eden akılcı ve karizmatik Ralph’ın liderliğini kabul ederken,diğer bir grup da ilkelliğin temsilcisi olan Jack’in peşinden giderek kampı terkederler. Jack çevresindekileri ‘bilinmeyen’ le korkutarak kendine bağlamış ve kontrol altında tutmaktadır (dinlerin metaforu). Jack ve etrafındakiler avlanırlar, çiğ et yerler ve bunun sonucunda gittikçe daha da vahşileşirler. Ralph’ın kampına baskınlar düzenleyip işi cinayet işlemeye kadar vardırırlar. 1990 yapımı film, ünlü romanın 1963’ten sonraki ikinci kez beyaz perde uyarlaması

8 Haziran 2021 Salı

Thelma Ve Louise - Thelma & Louise Film-Ridley Scott

 Film, mutsuz ev kadını olan Thelma ve monoton hayatından sıkılmış garsonluk yapan Louise’in hafta sonu tatili için arabayla şehir dışına çıkmalarıyla başlar. Arkansas civarında mola verdikleri bir barın otoparkında Thelma saldırıya uğrar. Louise son anda Thelma’yı tecavüze uğramaktan kurtarır ve saldırganı vurarak öldürür. Olay yerinden uzaklaşarak, kaçak durumuna düşen ikili Louise’in arkadaşı Jimmy’den Louise’e ait 6.100 doları alarak Meksika'ya gitmeyi planlarlar. Bu sırada polis Thelma ve Louise’in arananlar listesine koyar. Yolda karşılaştıkları J.D. adlı otostopçuyu arabalarına alan ikili jimmy ile buluşurlar. Louise Jimmy’den meksikaya gitmesi için gereken parayı alır ancak J.D. parayı Thelma’dan çalar. Bu sırada FBI ajanı Hal, Thelma’nın kocasına ulaşır. Paraları olmayan ikili yolda bir marketi soyarlar. Polis J.D.‘yi yakalar Thelma ve Louise’in yol aldıkları güzergâhı öğrenir. Louise bir markette Hal ile telefonla konuşur. Hal teslim olmalarını ister Louise ise teslim olmayacaklarını söyler. Telefon konuşmasında yerleri tespit edilen ikili, polisin uzun süren araba takibinin ardından; büyük kanyonda sıkışırlar. Bu sırada Hal Grand kanyona ulaşır.

27 Mayıs 2021 Perşembe

Misafir / The Guest-Andaç Haznedaroğlu

 


Andaç Haznedaroğlu’nun ikinci sinema filmi Misafir, Suriye’deki savaştan İstanbul’a kaçan on yaşındaki Lena ve komşusu Meryem’in zorlu yolculuğunu anlatıyor. Lena eve dönmek isterken Meryem, Avrupa’ya ulaşmayı istemektedir. Yurtlarındaki savaştan kaçarken büyük bir şehrin karmaşası içinde hayatta kalmaya çalışıp birbirlerine tutunurlar…

MİSAFİR sinema filmi | the visitor | feature film-Mehmet Eryılmaz

 


“Birileri; kızların kaderi annelerinin kaderine benzermiş derler, bak anne burada Allah’a and içiyorum ki, benim kızımın kaderi benim kaderime benzemeyecek” - NUR 2016 yılında montreal film festivalinden "büyük juri ödülü" ve "dünya eleştirmenler ödülü"yle dönen MİSAFİR filminde Yıllar önce babaevinden kovulan Nur, on yıl sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alır. Küçük kızını da yanına alarak acilen baba diyarına gider, amacı dünya gözüyle annesini görmek ve helalleşmektir. Film, evrensel bir tema olan anne kız ilişkisini ölüm teması çevresinde merkeze alırken, ülkemizde de yaygın olan aile içi cinsel taciz meselesini de alt hikaye bağlamında gündemine alır, Filmin genelinde birbirlerine alt bağlarla bağlanan aile fertlerinin hikayeleriyle “trajediden beslenen bir umut” duygusuyla, tutunamayanların hikayesi anlatılır.

20 Mayıs 2021 Perşembe

Gergedan Mevsimi -Bahman Ghobadi

 Yere ters konan bir kaplumbağa olağan yavaşlığına rağmen nasıl kendi gücüyle düz dönebiliyorsa , otuz yılını hapiste geçiren biri de herşeye rağmen ayakta kalmayı, yaşama tutunmayı başarabilir.  Uçurumun sonsuz derinliğinde her düşüş tedricidir aslında. Fizik kurallarının aksine, gerçek hayatta birden düşmez insan. Zamanı parçalara ayıran bir süreksizlik hâkimdir alçalışına. Sahel Farzan ( gerçekte mahlası Sadegh Kamangar) ,  1979’da İran Devrimiyle  otuz yıl hapsedildiği hücresinden çıktığında kabuğunun ağırlığına rağmen dümdüz kalabilmeyi, ağır aksak da olsa ilerlemeyi başarır.

Onu esaretin değil, asıl aşkın en dipteki hücresinde bırakan karısını aramaya koyulur. Çünkü  onu ölü bilen karısına sığınmaktan başka nefes alabileceği bir imkân yoktur yeryüzünde. Bu sebeple ayak bastığı İstanbul’da onu otuz yıl boyunca inandıklarından men eden gerçeklerle karşılaşır. O, dört duvar arasında hayatta kalmaya çabalarken,  sürgündeki karısı da iki çocuğuyla birlikte mülteciliğin zor koşullarına rağmen yaşamını sürdürmektedir. Şüphesiz onları ayrı düşüren nedenler kadar, kavuşmalarını engelleyen sebeplerin ağırlığı da bundan sonraki yaşamlarına yön verecektir.

Çünkü  sınırda yaşayanlar kendi topraklarını yaratırlar. Bir sürgün her zaman kapının eşiğindedir, ne içeri girebilir ne dışarı çıkabilir.Hapishane,  insanı işte tam da bu sebeple kadük bırakır. Kendi olmaktan mahrum ederek, gölgesini bile yok ederek, süreksiz bir zaman yitimiyle başbaşa bırakıp aynı boşluğa defalarca düşürerek.

Kaplumbağalar da Uçar, Sarhoş Atlar Zamanı adlı unutulmaz filmlerin İranlı yönetmeni Bahman Ghobadi’nin son filmi Gergedan Mevsimi, tüm haksız eleştirilere rağmen, klasikler arasında yerini alacak bir film.

Şiir kelimelerle yazılır, demişti Mallarme. Hapiste ve sürgünde geçirdiği yıllarda S. Farzan ilkin kelimelerinden mahrum kalır.  Onu suskunlaştıran bir devrim ilerlemeyi temsil edebilir mi? Sahel Farzan kimliksizleştirildikten sonra kendini temsil edebilir mi artık? Kelimelerin hasına, alasına haiz bir şair için otuz yıl mahpusluğun ardından en vahimi kelimesiz kalmak, içsel bir suskunluğa gömülmektir. Ghobadi, sualtı çekimleriyle böylesi bir dilsizliği imliyor. Suyun altında gözleri açık, kalbi atmaya devam eden ancak ağzını açtığı anda boğulacak bir adamın çaresizliğini yeryüzünde yaşıyor Sahel Farzan.

Ghobadi dört sene evvel İran hükümeti tarafından sınırdışı edilip ruhuna en yakın yer olarak seçtiği İstanbul’a yerleşince karar vermiş Gergedan Mevsimi’nin senaryosunu yazmaya. Çekimleri İstanbul ve Irak’ta  yapılan filmde Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk, Ahmet Mümtaz Taylan, Beren Saat ve Belçim Bilgin de rol alıyor İtalyan sinemasının dünya çapındaki ismi Monica Belluci ile Sahel Farzan’ın yaşlılığına hayat veren Behrouz  Vossoughi  dışında. Oyunculukları genel olarak iyi buldum, ama bilhassa Yılmaz Erdoğan’ın rolünün hakkını fazlasıyla verdiğini düşünüyorum, özellikle ruj emme sahnesinde çok etkileyiciydi.  Beren Saat’in ise bu filmde kendini tekrarladığı hissine kapıldım, öteki oyuncular yanında sönük kaldığı kanaatindeyim.

Ghobadi’nin diğer filmlerinde de diyalog azdır, görsel dili güçlü bir sineması vardır İranlı yönetmenin. Metaforlardan sıkça yararlanır; sabık filmlerinde kullandığı kaplumbağa, at, sualtı imgelerinden bu filminde de yararlanmış,ilave olarak filmin adına ilham olan Gergedan’ın Son Şiiri’nden esinlenerek gergedan imgesine yer vermiş. Yılın tüm posasını; yani yaşamın tüm çirkinliklerini, yorgunluklarını, hayatımızdan eksiltilen ne varsa emip tüküren gergedan, aslında tüketim toplumunun kıskacında ideolojisizleştirilmiş, nesneleştirilmiş bireyi imliyor.

Yakın plan çekimleriyle artık bir Ghobadi üslubuna dönüşen anlatım Gergedan mevsiminde de hayat buluyor, önceki filmlerinin aksine yönetmen bu filminde  geri dönüşlerden yararlanmış az da olsa. Filmin akışını gayet tutarlı ve yerinde buldum. Ghobadi salt diyaloga dayalı, her karesi anında tüketilen filmlerin tersine görsel gücü yüksek, bu kez kelimenin her anlamıyla şiirsel bir film yapmış.

Gelgelim eleştirelere. Yok baş karakter niye hiç konuşmuyormuş!  Otuz yıl hapiste kalan bir adam bülbül gibi şakıyacak değildi ya. İran Devrimine neden yeterince değinilmemiş, film neden aşk üçgeninden ibaretmiş?  Ne zamandan beri aşk filmleri , hele ki İran sineması söz konusu olunca, hafifseniyor? İranlı tüm yönetmenlerin politik film mi çekmesi gerekiyor?Üstelik filmin siyasi bir içeriğe sahip olmadığını söylemek yersiz veya Gergedan Mevsimi’ni  salt aşk filmi olarak görmek abesle iştigal.  Kaldı ki İran Devriminin geleceği parlak bir sanatçının, ilk kitabıyla dikkat çeken bir şairin yok yere hayatını nasıl kararttığını anlatırken, aslında her ani ve köklü değişimde hem yaşın hem kurunun nasıl yandığını gösteriyor film. Rejim değişikliğinin etki ve sonuçlarına bir sanatçının hayatı üzerinden değinip resmin bütününü anlamak için gözden kaçırdığımız her parçasını da fark etmemiz gerektiğini gösteriyor. Yani insanı, her daim insanı, rakam olarak değil birey olarak insanı, salt bir topluluğu değil, tek bir insanı…

Sanatta esas olan bir şeyin adını anmak değil, onu işaret etmektir. Ghobadi’nin sineması bunu ziyadesiyle başarıyor. 

Gergedan Mevsimi -Bahman Ghobadi

 


İranlı şair Sahel Farzan, 30 yıllık mahkumiyet hayatından sonra serbest bırakılır. Fakat ailesini yaşadığı halde onun öldüğü haberini almış, sonrasında da ülkeyi terk ederek Türkiye'ye İstanbul'a yerleşmişlerdir. Bunun haberi alan Farzan, ne yapıp edip ailesini bulmak için İstanbul'un yolunu tutar. İkisi de hayatı allak bullak olmuş Sahel ve eşini bir araya getirmeye aşk yetecek midir?
İran'da şahın devrilmesiyle başlayan İslami rejim devriminin hemen öncesinde başlayan hikaye, bu politik değişimler ekseninde sancılı bir aşk öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Başroldeki Monica Belluci'nin yanı sıra Türk oyunculardan Beren Saat, Belçim Bilgin, Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk’un rol aldığı film, İranlı ve Türk oyuncuları bir araya getiriyor. Caner Cindoruk, Behrouz Vossoughi'nin canlandırdığı Farzan karakterinin gençliğini oynarken Beren Saat'i ise Bellucci'nin kızı rolünde beyazperdede...

17 Mayıs 2021 Pazartesi

Hayaletler (Ghosts) filmi - Azra Deniz Okyay

 Dram. Tüm Türkiye'de saatlerce süren elektrik kesintisinin olduğu tek bir günde geçen ve o gün İstanbul'un Sucular mahallesinde yaşananları dört farklı karakterin birbirine geçen hikâyeleri üzerinden anlatan Hayaletler'in başrollerini Nalan Kuruçim, Dilayda Güneş, Beril Kayar ve Emrah Özdemir'in paylaşıyor.

SİNEKLERİN TANRISI & LORD OF THE FLİES 1990

  Okyanus üzerinde iken uçakları kaza yapan otuz kadar Amerikan askeri okul öğrencisi yakınlardaki ıssız bir tropikal adaya çıkarlar. Kazada...